Dr. Betül Can
EYVAH! ERGENLİĞE GİRİYORUM

Ergenlik hayatımızda bir defa yaşadığımız oldukça kıymetli bir gelişim sürecidir. Bu süreçte yaşanan hızlı değişmeler hem bireyin kendisini hem de ailesini kaygılandırabilmektedir. Kaygı bu süreçte ne yapacağını ve değişime nasıl adapte olacağını bilememekten de ileri gelebilmektedir. Dolayısıyla sürecin fiziksel, ruhsal ve beynin gelişimi açısından özelliklerini bilmek süreci daha iyi yönetmemizi; kendimizi ve çocuğumuzu daha iyi anlamamızı ve böylece daha sağlıklı iletişim kurmamızı kolaylaştıracaktır.
Ergenlik; 12-21 yaş arası biyolojik, psikolojik, sosyal ve zihinsel yönden gelişmenin ve olgunlaşmanın olduğu çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi şeklinde tanımlanır. Özellikle cinsel olgunlaşma ile birlikte ve beynin ön kısmının anne karnından bu yana en hızlı geliştiği ikinci dönem olarak değerlendirilir. Ergenlik bir anlamda erişkinlikte nasıl bir insan olacağımızı belirleyen dönemdir. Uzmanlar, ergenliği:
12-15 yaşları arasını ön ergenlik,
15-18 yaşları arasını orta ergenlik,
18-22 yaşları arasını ileri ergenlik şeklinde sınıflandırmıştır.
Aslında ergenlik dönemi; eşsiz bir gözdağı, değişim, meydan okuma ve fırsat zamanıdır. İnsan gelişiminin başka hiçbir aşamasında böylesi büyük bir değişim, böylesi kısa bir zamanda ve bu kadar çok alanda gerçekleşmemektedir. Bu dönemde vücutlarımız, zihinlerimiz, yeteneklerimiz ve kişiler arası ilişkilerimiz değişir.
Ergenlikte Fiziksel Değişim
Bu dönem fiziksel olarak kızlarda adet döneminin başlaması, erkeklerde ise cinsel rüyaların ortaya çıkmasıyla başlar.
Vücutta tüylenmeler he iki cinsiyette gözlemlenir.
Erkeklerde ses çatallaşır sonra kalınlaşır.
Erkek ve kızların saç ve derilerinde yağlanma olur. Bunun sonucu olarak sivilceler ve siyah noktalar oluşabilir.
Erkeklerde kas kızlarda yağ dokusunun artar.
Hızlı uzama orantısız uzama söz konusudur.
Ergenlikte Beyin Gelişimi
Ergen, fiziksel olarak yetişkin ama beyin gelişimi açısından henüz yetişkin olmayan bir konumdadır. Çünkü ön beyin henüz gelişimini tamamlamamıştır. Bu gelişim 24 yasına kadar sürer. Peki gelişimini sürdüren bu ön beyin denilen prefrontal korteks ne işe yarıyor: Kavrama, yargılama, düzenleme, ayrıntılı düşünme, duygusal dengelilik, odaklanma ertelememe, duygu ve zaman yönetimi, dürtüsellikle başa çıkma, unutkanlık, plansızlık, dikkati sürdürememeden sorumlu. Bundan dolayı şaşırtıcı davranışlar, çalkantılı ruh halleri, kolayca öfkelenme odaklanmakta başladıkları işi bitirememe, yetişkinlerde iletişim kurmada, madde bağımlılığına eğilimli olmaya sebep olmaktadır. Ergenlikte bu lobun tam olarak gelişmemesinden kaynaklı yetişkin gibi görünen ergenlerde, üst biliş işlevlerinin tam çalışamamasından dolayı çocuk gibi davranışlar görülebilir. Aklı başında olmak demek işte bu ön beynin gelişimini tamamlamış olması anlamına geliyor.
Beyinde limbik sistem, duyguların kontrol edildiği yerdir. Duygulardan ve duygusal tepkilerden sorumlu bölge amigdala ve vücuttaki hormon sistemini düzenleyen hipotalamus, limbik sistemin üyeleridir. Limbik sistem ön lobla birlikte gelişmeye devam eder. Ergenlikte ön beynin daha az gelişmiş olmasından dolayı limbik sistem beyin üzerinde daha aktiftir. Duygusal dengesizlikler, duygu patlamaları buradan kaynaklanır. Ebeveyne bağırmak ayaklarını vurarak kapı çarpmak bu bölgenin aktif çalışmasıyla ilişkilidir.
Limbik sistemin etkisiyle bu dönemde hormonlar dalgalanmaya başlıyor. Cinsiyet hormonları limbik sistemde etkin, yani ergenlerin duygusal iniş çıkışları beynin bu bölgesindeki hormonların etkisiyle açıklanıyor. Sosyal ve duygusal tepkilerimiz ve kolayca öfkelenmeleri beynin bu bölgesiyle alakalı. Bu hormonlardan yüksek testesteron salınımı özgüven ve kazanma dürtüsünü artırır ancak aynı zamanda saldırganlığa da yol açar. Yine ostrejen fazlalığı depresyona ve huysuzla yol açabilir.
Beyin hacmi ergenlik basında büyür sonra küçülür. Çünkü ergenlik süresince miyelinleşmede artış oluyor böylece üst düzey işlevlerde artış meydana geliyor. Bu durum, nöronlar hızlı iletişim kurmasını sağlıyor. Bu durum sayesinde ergenler bilgiyi daha hızlı işliyorlar, Daha sonra sinaptik budama yapılıyor. Kullanılmayan zayıf bağlantılar kesiliyor. Nöronlar arası bağlantıların kesilmesi durumu söz konusu oluyor. Vücudun en çok kullanılan bağlantılara enerji ve kaynaklarını kullanmasını sağlıyor. Burası diyor ki ergenlikte yaptığın şeyler, beceriler hayatını şekillendiriyor. Okuma, spor eğitime odaklanmak, zaman yönetimini iyi kullanmak gibi beceriler kuvvetleniyor. Dil ve dil öğrenme ergenlikten önce ve ergenlikte gelişmeye devam ediyor. O yüzden 2.ci dil öğrenme çok kolay. Ancak bu bölge gelişimini tamamladığından dolayı dil öğrenme daha zor bir hal alabiliyor.
Psikolojik Duygusal Değişimler
Ergenler hem beyinlerinde hem de vücutlarında yaşadığı bu değişmeler sonucunda:
Savruk, unutkan, umursamaz, dağınık bir kişilik sergiler.
Sakarlaşır, sık sık bir şeylere çarpıp devirir.
Derslerine eskisi kadar önem vermez, çalışma düzeni bozulur, okul başarısında düşme görülür.
Buna karşılık istekleri artar, bencilleşir, kendisine tanınan hakları yetersiz bulur. Gel git hevesleri artar.
Gürültülü müzikten hoşlanmaya başlarlar.
Evde durmak istemez, sıkıldığını söyler.
Herkes sanki onu izliyormuşçasına fiziksel görüntüsüne inanılmaz takar.
Varoluş problemleri: ben kimim? Hayattaki amacım ne? Gibi sorular zihnini kurcalar. Gelecekte ne olacak kaygıları artar.
Güvensiz ve daha karamsar bakış açısı olabilir. Neden yapamayacakları ile ilgili düşünceler söz konusu olabilir.
Beynin yapısındaki değişimlerden ötürü çelişkiler yaşanması muhtemeldir. Bazen çok sevip bir anda çok nefret etmek gibi durumlar meydana gelebilir.
Peki ebeveynler olarak neler yapılmalı?
Hem fiziksel hem beyin gelişimi açısından yaşanan bu değişimlerin elbette bir çok psikolojik sonucu söz konusu olmaktadır. Söz konusu gelişim ve değişmelerden dolayı, aynı anda birden fazla görevi yerine getiremeyebilirler. Ne yapmaları ve ne zaman yapmaları konusunda düşünmelerini teşvik etmelerini sağlamalı, bu kasını güçlendirmek faydalı olabilir. Peş peşe söylediğiniz talimatları anlayamayabilirler.
Hızlı öfkelenirler. Dolayısıyla onlara hayır derken sebep sunmalısınız.
Dürtüsellikleri yüksektir. Yani aklına geleni hemen düşünmeksizin yaparlar hemen tepki gösterirler. Bu tepkileri üzerine şahsınıza almamanız sizin faydanıza olacaktır.
Riskli davranışlara girme durumu söz konusu olabilir. Yaptıkları hatalardan yetişkinler kadar da ders çıkarmaz. Muhakkak mantıklı açıklanabilen sınırlar konulması gerekmektedir. Özellikle internet ne kadar kalmaları konusunda sınırlar konulmalı çünkü zaman algıları çok gelişmiş değildir. Sınır koyduğunun sebebini ona izah edin. Her söylediğinizi hemen uygulayamayabilirler. Frontal lob gelişmediğinden talimatlara uyma konusunda sıkıntı yaşayabilmektedirler.
Çoğu canlı türü ergenlik çağında geçici olarak geç saatlere kadar ayık kalmaya geçiş yapar ve yetişkinlikte erken yatıp erken kalkmaya geri döner. Uykuya geçişi kolaylaştıran melatonin hormonu yetişkinlere göre 2 saat geç salgılanır. O yüzden ergenleri sabahları uyandırmak zor olabilir. Siz yatarken hala onlar ayakta olabilirler. Onların uyku konusundaki bu dengesizlikleri, tembellik ya da şımarıklık kaynaklı olmadığını bilin.
Ders çalışırken onları yargılamadan bunaltmadan kontrol edin. Alanlarına saygı duyarak kontrolü gerçekleştirin. Ödevleri zamanında yapılmazsa bağırıp çağırmayın, stresi artırmayın. Stres öğrenmeyi güçleştirir.
Beyinlerindeki gelişmelerden dolayı bir şeyi bir defada uygulayamayacaklardır. Madde bağımlılığıyla ilgili öğüt vermek yerine olası sonuçları onların zihninde canlandırmalarına yardımcı olacak benzetmeler yapın. Örneğin sigarayı deneyimleyen çocuğa dış görünüşe önem verdiklerinden olası cilt ve diş zararlarından bahsedin. Uyuşturucu varsa eğer önce onların hayallerini bilin ve bu alışkanlıkların onların hayallerine nasıl zarar verebileceğini anlatın. Çocuklar neden bu maddelere başlama ihtiyacı duyuyorlar onu araştırın. Duygusal anlamda hayatlarında ne eksik olduğunu ebeveynleri olarak gözlemleyin ve bu bağımlılıklar hangi duygusal ihtiyaçlarını karşılıyor? Bu sorunun cevabını gerekirse bir uzman yardımıyla arayın.
Unutmayın ergenlik çok kıymetli ve değerli bir dönem. Kıymetini bilin. İlişkileri zedelemeden ergenin potansiyellerinin farkında varılıp o doğrultuda gerçekleştirilecek yönlendirmelerle sürecin verimli bir şekilde yönetilmesi, insan hayatındaki en büyük kazanımlarından birisi olacaktır.
EĞİTİM VE AİLE DANIŞMANI
DR. BETÜL CAN